19 Eylül 2008

MİNAREME EĞRİ DİYENİN...



"buraya bakın!..."
diye seslendi arkadaşlarına çocuk.

"şu minare eğri farkettiniz mi?"


cevabı beklemeden başkalarına yöneldi

"bakın şu minare var ya... eğri.

diğerleri doğru da, işte şu eğri."

caminin açılışı vardı o gün
ve çocuğun çıkardığı yaygara mimarının kulağına kadar ulaşmıştı.
.............
mimar elini çocuğun omzuna koydu,
"hangi minare bu?"
dedi.
çömeldi, başını kaldırıp çocuğun gösterdiği minareye baktı.
"bu mu?" ....

"evet bey amca, görmüyor musun eğri."

koca mimar gülümsedi "peki" dedi
ve usta başlarına seslendi;"halatları getirin."

halatları birbirine baglayıp minarenin şerefesinden aşağıya sarkıttılar.

"çekin" dedi mimar,
ve sordu çocuğa "doğruldu mu?"
"-hayır, biraz daha..."

asıldılar halata, taki çocuk "doğruldu" diyene kadar.
.............

minare gerçekten eğri miydi?.....

halatla doğrulur muydu?.....

çocuk sopayı haketmemiş miydi?......
:)

Mimar Sinan'ın bir bildiği vardı...
bizim artık unuttuğumuz.

biri minaremize eğri filan demesin.
vay haline...

hemennn
halatı boynuna takıveriyoruz. :)


K®HAN

Hiç yorum yok: