26 Ağustos 2009

BİR YAŞINDAYIZ



aziz ve kıymetli dostlarım
ve hayata teknik destek yüksek okulundaki
ders arkadaşlarım,

'biliniz ki,
mevcudat içinde en kıymettar,
hayattır.
ve vazifeler içinde en kıymettar,
hayata hizmettir.
ve hayata ait hizmetler içinde en kıymettarı,
şu fani hayatın baki bir hayata
inkılap etmesi için çalışmaktır.
şu hayatın bütün kıymeti ve ehemmiyeti ise,
ebedi bir hayata çekirdek ve kök
ve başlangıç olması cihetindendir.
yoksa, ebedi hayatımızı zehirleyecek
ve bozacak bir tarzda
yalnızca şu fani dünyaya odaklanmak,
ani bir şimşeği
daimi bir güneşe tercih etmek gibi bir
divaneliktir.'

işte,
elchattabib adını verdiğimiz bu mekanın
bu cihetle bir kıymeti var ise vardır.
yok ise tamamen israftır.

20 Ağustos 2009

İSTERSEN TUTMA



konser ortamlarını bilirsiniz.
Ramazan ayını da...
ya da ikisinden birini...

kıyaslama yapacağız
ikisini de bilmiyorsanız
zorlanabiliriz :)

insanlar sevdikleri bir sanatçının
konserine gittiklerinde;
-hatta pek sevmediklerinde bile durum değişmez-
aynı müziği dinlemekten,
sanatçı eşliğinde
aynı şarkıyı söylemekten,
yanyana bulunup
aynı yöne bakmaktan,
aynı amaç için
bir araya gelmekten kaynaklanan
bir halet-i ruhiyeye bürünürler.
en ağır abiler
sallanır, hoplar, zıplar,
en yaşlılar gençleşir.
şarkı sözlerini
bilen de bilmeyen de
herkes gibi eğlenir.

işte bu tür ortamlarda oluşan
ve herkesi etkileyen şeye
sinerji denir.
yani diyollaa :)

sinerji minerji anlamam,
inanmam ben bunlara diyorsanız;
bizimle bundan öteye
gelemeyebilirsiniz.

19 Ağustos 2009

TAHRiPCi VE TAMiRCi



bir adam düşünüyoruz.
tahribatçı bir adam.
eline bir taş alıp
yüksek,
caddeye hakim bir yere
oturmuş.
ve saklanmış olsun.
muhtemeldir ki
yoldan geçen birinin kafasını,
elindeki taşla yarabilir.
onu yere serebilir.

sen de tamirci olsan,
oturduğun yerden
o yaraya tendürdiyot
ve gazlı bez atıp
sarabilir misin?
kanı durdurup
adamı sakinleştirebilir misin?
zararı sineye çektik.
onu normal yaşamına
hemen döndürebilir misin?

bilirsin,
yirmi adamın
yirmi günde yaptığı binayı,
bir adam
bir günde tahrip edebilir.
ve tamir,
çoğu zaman
yeniden yapmaktan
çok daha zordur.

peki ya,
taş atanın elinde silah,
binayı yıkanın elinde
bomba varsa?
Allah muhafaza...

sırtını giydirsen de
karnına yedirsen de,
insan eğitilmediği sürece
en tehlikeli haşere
değil midir?

yalnız,
burada kastedilen eğitim,
vicdanların eğitimidir.
matematik ve fizik vesaire
hangi vicdanı eğitebilir?

atomu bölerek bomba yapan,
veya onu Hiroşima'ya atan
eğitimsiz midir?

hadi düşünelim,
hangi ilim
vicdanlara hitabeder?
ve eğitebilir

hangi bilim ?

K®HAN

9 Ağustos 2009

DOĞUM GÜNÜM

var olmak...
taş olmamak,
ağaç olmamak,
hayvan olmamak,
melek olmamak,
insan olmak.
Habibine (s.a.s ) ümmet olmak.
dünyanın en güzel coğrafyasında,
en güzel insanların arasında doğmak...

5 Ağustos 2009

UYANIK



bir günahından dolayı ,
taşlayarak öldürmeye karar vermişlerdi kadını...
bu linç girişiminin önüne Hz. İsa (A.S.) gerildi ve dedi:
"öyle ise ilk taşı günahsız olanınız fırlatsın."
.....
ve kalabalık dağıldı.
.
.
.
kendini günahsız sayan 
yoksa eğer,
ve -bilerek ya da bilmeyerek-
hata yapmadan yaşamak 
imkansızsa,
nedir bizi tövbeden uzak tutan?
-ki tövbe gerçek pişmanlığın tacıdır.-
nasıl bir pişkinliktir bu?
hata yaparız da, 
nasıl olmayız pişman?